Amaç: Akraba evliliği ülkemizde yaygın görülmekte ve otozomal resesif hastalıkların insidansında artışa neden olmaktadır. Talasemi otozomal resesif geçen, taşıyıcıların genetik danışma almasıyla ve genetik tanı yöntemlerini kullanmasıyla önlenebilir bir hastalıktır. Bu çalışmada öğrencilerin akraba evliliği ve talasemi hastalığı arasındaki ilişki hakkında bilgi ve farkındalık düzeylerinin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Kesitsel ve tanımlayıcı türdeki bu çalışmada Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi dönem 3 öğrencilerine (N=100) 16 soruluk anket uygulanmıştır.
Bulgular: Ankete katılan öğrencilerin yaş ortalaması 21,28±1,49 yıl olup; %45’i kadın ve %55’i erkektir. Öğrencilerin %43’ü Akdeniz, %17’si Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki illerde, %9’u yurtdışında doğduğunu belirtmiştir. Talaseminin kalıtsal olduğunu öğrencilerin %96’sı bilmiştir ve %84’ü talasemi hastalığının diğer isminin ‘Akdeniz anemisi’ olduğunun farkındadır. Öğrencilerin sadece %64’ü talasemi hastalığının tedavisinin yıpratıcı ve pahalı bir hastalık olduğunu bilmiştir. Otuz dokuz öğrenci talasemi taşıyıcılığının bir hastalık olduğunu ifade etmiştir. Katılımcıların %72’si taşıyıcısı bireylerin belirlenmesi ile hastalığının önlenmesinin mümkün olduğunun farkındadır. Öğrencilerin %95’i ‘Akraba evliliği talasemi hastalığı riskini arttırır’ sorusunu doğru cevaplamış olmalarına rağmen %8’i akraba evliliğini onaylamıştır. Tıp Fakültesi dönem 3 öğrencilerinin %31’i de akraba evliliğini onaylama konusunda kararsız olduğunu ifade etmiştir.
Sonuç: Bulgular öğrencilerin anlamlı bilgi düzeyine sahip olması halinde bile geleneksel davranma eğilimi göstererek akraba evliliğini onaylayabileceklerini göstermektedir. Geleneksel anlayışın sürdürülmesi otozomal resesif hastalıkların insidansını azaltmada engel olarak görünmektedir.